Ben
hepimizin dünyaya gelmesinin ardında bir amaç olduğunu düşünüyorum. Kimi
öğrenmeye, kimi öğretmeye, kimi liderlik etmeye, kimi sevgi vermeye, kimi
nefreti göstermeye geliyor...insanoğlu türlü türlü amaçla doğuyor.
Hayat
öyle bir hızla devam ediyor ki bazen neden burada olduğumuzu bilemeden bir sele
takılıp farkında olmadan akıp gidiyoruz. Kafasını sudan çıkarıp “Ben neden
buradayım?” diyebilene ne mutlu.
Hayata
neden geldiklerini çözebilmiş kişilerin bizlere ilham veren kişiler olduğunu
düşünüyorum. Yaptıkları işlerle, kendine has hikayelerle kafamızı sudan
çıkarmamıza önderlik ediyor onlar. O kişiler kendilerinin ve çevrelerinin
hayatlarında fark yaratıyorlar.
Fark
yaratanların hikayeleri hep ilgimi çekmiştir. Her birinden ayrı bir ders alıp
daha da azimle sarılırım hayata. İşte bu hikayelerden en çarpıcı olanları
Sabancı Vakfı’nın Fark Yaratanlar projesi ile medyada kendine yer buluyor. Kendi
projenizi ya da beğendiğiniz projeyi aday olarak göstererek başvuruyorsunuz.
Yapılan değerlendirme sonucunda seçilen projelerin tanıtım videoları çekiliyor
ve çeşitli mecralarda yayınlanıyor.Buradan da taa bana kadar ulaşıyor J
Projelere,
özellikle engellilikle ilgili olanlara göz attığımda bir eksiklik fark ettim. Türkiye’de
engelli bireylerin ruhsal sağlıkları ile farkındalık projesine rastlamadım. Oysa
engelli bireylerin psikolojileri ile ilgili yapılabilecek bir çalışma, çoğu
kişinin hayatını daha kaliteli daha doyumlu yaşamasını sağlayabilir. Günümüz dünyasında
“normal” kişiler bile depresyondan kendilerini kurtaramazken, engelliler için psikolojik
sağlığa sahip olmak pek çok zorluğu aşmak anlamına geliyor.
Şu sıralarda
beynimi bu konu kurcalıyor. Neler yapılabilir? Ne yapmalı? Kimler nasıl
yardımcı olabilir? Mutlu bireylerden oluşan mutlu toplum için herkesin
yapabileceği bir şeyler vardır... İş ki herkes kendi adına mutlu olmaya, mutlu
etmeye azmetsin...Hayatın döngüsüne kendini kaptırmadan doğuş amacı neyse onu
hatırlasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder