Kendime bir söz verdim. Disiplin ile haftada beş gün yazı
yazacağıma dair. Anlatacağım çok şey var ama bunlar her zaman kendiliklerinden
akmıyor. Biraz zorlamak, sıkıştırmak gerekiyor onları. Bazen onları kandırmak
için bir şeyler yazıyormuş gibi yapıyorum. Onlar ortaya çıkınca kıskanıyorlar
mıdır nedir, tüm ihtişamlarıyla en güzel kıyafetlerini giyip çıkıyorlar gün
yüzüne.
Böyle böyle yaparken bir baktım dosyamda bir sürü kelime,
kelimelerin birleştiği cümleler, cümlelerin dost olduğu paragraflar. Birbirinden
kopuk, ardarda okuyunca anlamsız. Görevlerini yapmışlar, yazılmışlar ve
kıskandırmışlar....Fakat yayınlanmamışlar.
Arada onlara göz gezdiriyorum ne yapıyorlar diye. Silmeye elim
varmıyor. İçlerinden bazı şanslı olanları yayınlanan farklı yazılardaki yerlerini
alıyorlar. Arkalarında kalan arkadaşlarına göz kırparak ve onlara umut vererek.
“Sabredin” diyorlar. “Sizlerin de zamanınız gelecek”.
Nadasa bıraktığım bu kelimeler zamanla büyüyorlar. Evrilip devriliyorlar.
Bazen neden yazdığımı anlayamadığım şeyler ortaya çıkıyor, anca zamanı gelince
öyle bir anlama kavuşuyorlar ki, iyi ki yazmışım diyorum.
Bugün de gelecekteki yazılarımda muhtemelen yer alacak pek
çok şey çıktı. Başlangıç ve gelişme paragrafları oldu sonlanamadı. Güzelce gelişen
ve sonuçlananlar ise bir türlü başlayamadı. Bugün yayınlanmamış kelime çöplüğüm
oldukça şişti.
Şimdi çöplerimi toprağın altına gömüyorum. Bakalım ne zaman
patlayacak çöplük gazdan. Bakalım hangi kelimeler uçarak yapışacak gözlerinize.
Oradan da belki gönlünüze.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder