El yazısı ile Kim'lik meselesi yazılmış. 01.07.2015 |
Geçen gün "Hayatımın Şarkısı" olarak çevrilmiş, asıl adı La Famille Belier olan filmi seyrettim. Ailesinin tek duyan ferdi olarak şarkı söylemek isteyen bir kızın hikayesiydi. Çok güzel bir filmdi, her şeyi olduğu gibi yansıtıyordu. Ne bir eksik, ne de fazla. Ne de çok acındırarak.
Filmden aklımda kalan sağır babanın kızına söylediğiydi:
Sağırlık bir engel değil, bir kimliktir! Gerçekten öyle miydi diye düşündüm. Bu
fikir pek de içime sinmedi.
Çok uzun zaman önce TED Talks’ta geçmişte kansere yakalanmış
bir din görevlisi olan Debra Jarvis’in konuşmasını dinlemiştim. Jarvis, kanser
hastanesinde hastalara moral vermek için çalışıyorken, kendisinin de hastalığa
yakalandığını öğreniyor. Bu sefer roller değişiyor ve kendisi çalıştığı
hastanede tedavi görüyor. Konuşmasının adı “Ben kanseri yendim, ama bu beni
tanımlamıyor” idi. Konuşmasına bence çok önemli bir soru ile başlıyordu:
“Kendinizi otobüste karşılaştığınız bir yabancıya tanıtmak için ne derdiniz?
Kendinizi anlatabileceğiniz süreniz sadece iki durak arası ise...” Konuşmayı
izlerken hemen ben de ne söylerdim diye düşündüm. Aklıma şunlar geldi:
Merhaba ben 38 yaşındayım. Anneyim ve eşim. Bir oğlum var.
Bir de işitme kaybım var.
Kendimi direkt böyle tanımladığımı fark ettim. Debra
Jarvis’in konuşmasını dinledikçe bunun çok durağan bir tanımlama olduğunu
anladım. Durağandan kastım “Evet başıma böyle bir şey geldi, ben de buyum” idi.
Oysa ki kimlik denen şey bu değil. Kimlik, sadece başımıza gelenler değil.
Kimliğimiz bize biçilen rollerimiz değil.
Ben sağırlığın benim kimliğim olmasını istemiyorum ve bunu
kabul etmiyorum. Sağır oluyorum diye bir köşede ağlanmak istemiyorum. Ben
karanlık tarafa geçmemek için direniyorum. İçimdeki özü koruyarak değişime
adapte olmaya çalışıyorum. “Neden ben?” sorusunu çoktan geçtim. Ben bununla ne
yapabilirimi kovalıyorum.
TED konuşmasını dinlerken hep bunları düşündüm. Dinamik
olmayı düşündüm, kimlik konusunu düşündüm. Konuşmanın sonunda ise otobüste
karşılaştığım yabancıya kendimi şöyle anlatmaya karar verdim:
Merhaba, ben hayatı
detaylıca inceleyip, nasıl mutlu olacağını bulmaya çalışan bir bilim kadınıyım.
Peki siz kimsiniz?
Bu yazıma ilham veren konuşmayı merak ederseniz, o da işte burada. Ayarlardan İngilizce alt yazıyı seçerek de seyredebilirsiniz, ne yazık ki Türkçe alt yazı mevcut değil:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme