30.08.2015 El yazısı ile Narkoz yazılmış not defterinin bir sayfası görülmekte resimde. |
30 Ağustos bugün, hepimize kutlu olsun... Bu günün gerçek hedefini günümüzde de idrak ederek özgürlüğümüze sahip çıkabilmeyi diliyorum...
Son yazımdan beri çok zaman geçti. Buraya yazmadığım süre içinde iki defa
kendimden geçtim. Meraklanmayın, bir defa sakinleştirici, bir defa da narkoz
aldım. Sakinleştirici endoskopi için, narkoz ise geçirdiğim operasyon için.
Sonuçta yara izlerime 3 minik iz daha eklenmiş oldu. Hikayesi çok uzun olmayan
minik yara izleri.
Narkoz almak hayatı tespih yapıp sallayan
ve akışına bırakan benim gibi biri için bile bir kontrol hadisesine dönüştü.
Meraktan mı desem, kontrol manyaklığımdan mı desem, narkozlu halimdeyken olup
bitenleri deli gibi merak ediyorum. Düşünsenize hayatınızda bir iki saatlik bir
boşluk var ve o boşluğa siz hiç bir şekilde müdahil olamıyorsunuz.
İşitme kaybımı öğrendiğimde önce neden ben
diye düşünmüştüm. Yıllar geçtikçe de ne zaman diye sormaya başladım. Ne zaman
işitmemi tamamen kaybedeceğim? İşitme kaybım neye göre ilerliyor? Bu soruların yanıtlarına
da müdahil olamadım. Cevaplarını bilmediğim diğer sorular gibi: Ben
narkoz etkisindeyken tam olarak neler oldu? O
anda vücudum ne hissetti?
Hayatta bazı soruların yanıtlarını
bilemiyorsunuz. Bu soruları cevaplayamaya, geçmişe dönmeye ya da geleceği
görmeye çalışmaktan ziyade olan şeye odaklanmak huzura çıkan tek
yol olmalı... Şimdi bildiğim ve kendimin
şimdi yapabildiği şeye, yazdığım şeye odaklanmak belki de.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme