Fotoğraf betimleme: Kare not kağıdının üzerine el yazısı ile Harika Hayat :) yazılmış |
Bugün uzaktan bir tanıdığımın cenazesine gittim. Ne kadar
uzaktan olsa da cenazeler insanı etkiliyor. Hiç bir şeyin anlamı yok gibi
geliyor. Sonra bir de öğreniyorum ki ilk gençliğimin en sevdiğim şarkılarından
Wonderful Life’a ses veren Colin Vearncombe (Black) hayatını kaybetmiş.
İçimde bir şey tam anlamıyla cızz ediyor. 13-14 yaşındaki
hallerim gözümün önüne geliyor. İngilizceyi yeni öğrenmenin hevesiyle her
şarkıyı ezbelerlemeye çalıştığım günler. Doyasıya müzik dinlediğim günler. İnternetsiz
olduğumuz, şarkı sözlerini bile binbir güçlükle bulduğumuz günler. Haftalık harçlığımdan
biriktirip kaset aldığım günler. Walkmanli günler. İsrarlarımın sonunda eve
kocaman hoparlörlü kocaman müzik setini zor aldırdığım günler. CD çaları çok
istesem de aldıramadığım günler. Vatkalı gömlek giydiğim günler. Bir şekilde hep
yalnız hissettiğim günler. Dostlarım ile günde 8 saat görüşebildiğim üzerine 2
saat de telefonda konuştuğum günler. Kendime hiç güvenmediğim günler. Kendimi çok
çirkin zannettiğim günler. Basketbol oynamaya çalıştığım günler. Basketbolu beceremediğime
karar verip takımı bıraktığım günler. Kapşonlu sweatshirtü okul eteğinin
üzerine giydiğim, ellerimi kollarının içine sakladığım günler. Spor çorap ve spor
ayakkabıyı okul eteğinin altında giydiğim günler. Etrafımdaki herkesi çok
büyüttüğüm kendimi çok küçümsediğim günler. Kendi değerimi hiç anlamadığım
günler. Platonik olarak aşık olduğum günler. Uzaktan bakarak çocukca sevdiğim
günler.Sürekli grip olduğum günler. Grip yüzünden sürekli gözlerimin aktığı ve
adımın “Ağlayan kızım”a çıktığı günler. Kaşlarımın iki parmak kalınlığında
olduğu günler. Deli gibi ders çalıştığım günler. Cumartesi dışarı çıkmak için
annemle kavga ettiğim günler. Dışarı çıkıp dans ettiğim günler. Daha reşit
olmadan içkili parti düzenlediğimiz günler. İçkili partimizi öğrenip kalp krizi
geçirmemeyi başaran Kıvırcık Boncuk’u daha da bir sevdiğimiz günler. Partimizden
kazandığımız para ile Tiffany Tomato’dan kapkalın kazaklar aldığımız günler.
Gençlik kamplarına gittiğimiz günler. Deli gibi eğlendiğimiz günler. Deli gibi
dans ettiğimiz günler. Mayflower’a gidip ortalığı kavurduğumuz günler. Barlar
sokağına girmeye cesaret ettiğimiz günler. 18 kişi aynı odaya bavulları koyup
kokudan odada duramadığımız günler. Karaokeye gidip korkunç seslerimize ragmen
güzelliğimiz, enerjimiz ve danslarımızla en çok alkışı aldığımız günler.
Öğrendiğimiz şarkı sözlerini bağıra bağıra bet sesimizle
söylediğimiz ve öylesine mutlu olduğumuz, henüz büyümediğimiz günler.
“Harika hayat” ı yaşadığımız günler...
Toprağın bol olsun Black. Senin hayatın da harikaydı bence,
kaç kişiye nasip olur ki ardından güzel şeyler bırakmak...