Görme engelliler için betimleme: Defter sayfasına el yazısı ile Nefes alabildiğimiz ama kalbimizin kırık dökük olduğu anlar... Gözlerimizin dolu acı baktığı anlar bu anlar...#istanbul #yine yazılmış. |
Herhangi bir kişiyi düşündüğümde, özellikle aklıma gelen
bazı anlar olur. Küçük, sıradan fakat işte o kişiye özel, değerli anlar.
Mesela
babamı düşündüğümde aklıma ilkokul bitiminde birlikte gittiğimiz okul pikniği
gelir. Her yer çok kalabalıktı oturacak yer bulamamıştık. Babam kocaman bir
masayı kaldırmış annemle bana doğru getirmeye çalışıyordu. O sırada önünü çok
göremediği için masanın ucu birinin kafasına vurmuştu. O kişi de babama
çıkışmıştı, hatta basbayağı bağırmıştı. Babacığım tepesinde kocaman masa,
mahcup bir şekilde gıkını çıkaramamıştı. Masayı boş bir yer bulunca bırakmış,
bu sefer de annemle bana sandalye bulmaya koyulmuştu. O anda çok üzülmüştüm. O
ağır yükü kaldırdığı için, kaldırmayı tam beceremeyip birinin kafasına çarptığı
için, çarptığı kişi ona bağırdığı için, bağrıldığında haksız olduğundan cevap
veremediği için çok üzülmüştüm. Ben de bir şey yapamamıştım; babama bağıran
kişiye “O bize yer bulmaya çalışıyordu sen de o koca kafanı yoldan çekseydin”
diyememiştim. Hala o an aklıma geldiğinde içim sızlar inceden.
Annemi düşündüğümde ise aklıma gelen anda ise daha küçüğüm.
Karlı bir günde yolda yürüyoruz. Ben annemin elinden tutuyorum. Ufak ufak yolda
giderken kaymaya çalışıyorum buzda eğlencesine. Bu tür konularda çok yetenekli
olmadığımdan ayağım kaydığında toplarlanamıyorum ve popo üzeri düşüyorum pat
diye. Düşerken de annemi düşürüyorum haliyle. Çok korkuyorum kızacak diye.
Yolda “Torununuzu mu gezdiriyorsunuz?” diye soranlara “Ben onun annesiyim” cevabını
veren annem kızacak diye çok korkuyorum. O zaman ellili yaşlarında olan anneciğim
düşünce bir yeri kırılacak diye çok korkuyorum. Bir yandan popom acıyor bir
yandan da annemin gözünün içine bakıyorum. Neyse ki kızmıyor. Hem de hiç. Toparlanıyoruz
buzun üzerinde ve konu hakkında konuşmadan devam ediyoruz yolumuza. Biraz suçlu,
oldukça mahcup ama sevinçliyim annemin sinirlenmediğine. Canı acımış mıdır diye
düşünüyorum ama korkuyorum ona sorup konuyu açmaya.
Dünkü patlamada hayatını kaybedenlerin nasıl anları vardı
acaba? Sevdiklerinin onlarla ilgili hatırladıkları anlarda neler vardı? Anlar bir
vardı, bir yoktu. Arada kocaman bir patlama vardı. Kulakları sağır eden, vücudu
parça parça bölen patlama. En çok da hayalleri öldüren patlama. Çünkü hayaller gelecekte
olacak anlardı.
Şimdi elimizde sadece anlar var. Belki de sadece “şu an”
var. Nefes alabildiğimiz ama kalbimizin kırık dökük olduğu, boğazımızın yumru
ile tıkandığı, gözlerimizin dolu acı baktığı anlar şu anlar. Sadece “insan” olanlar
bunu anlar...